İİBF Mezunları KPSS Atamaları Kadro Sayıları Sorunları ve Çözümleri
Üniversitelerin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinden mezun olan 450 bin adayın kadro, atanma ve sınavlar ile alakalı tüm sorunları değerlendirdik.
Ülkemizde Yükseköğretim Kurumu istatistiklerine göre 129’u devlet, 72’si vakıf olmak üzere toplam 201 adet üniversite bulunmaktadır. Bu üniversitelerin her birisinde kurulması neredeyse hiçbir özel ve teknik koşula bağlı olmayan İktisadi ve İdari Bilimler, Siyasal Bilgiler, İktisat ve İşletme Fakülteleri bulunmaktadır. Ayrıca Açıköğretim Fakülteleri ve Uzaktan Eğitim programlarında da İİBF programları bulunmaktadır. Bu fakültele ve programlardan mezun olmuş – yaklaşık 1.5 milyon kişi bulunmaktadır. Bu 1.5 milyon kişinin aşağı yukarı 500 bini işsiz vaziyettedir.
Yazımızda kısaca İİBF mezunu adaylar olarak niteleyeceğimiz bu adayların sorunlarını detaylıca ele almaya çalışacağız.
İİBF mezunlarının bu fakültelerdeki bölümlerde okumalarındaki en önemli gaye hiç şüphesiz kamu kurumlarında devlet memuru olarak yer alabilmektir. İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri’nin en basit tanımıyla amacı mülkiyede görev alacak personelin formasyonunu sağlamaktır zaten. Ancak mevcut mezun sayısına kıyasen çok çok düşük sayılarda alımlar gerçekleştirilmektedir.
Kurum Alımlarının Belirli Bir Takvime Sahip Olmaması, Şeffaflık ve Süreçlerin Uzunluğu
Ciddi oranda İİBF mezunlarından alım yapılan A Grubu kariyer mesleklerinin alım süreci şu şekilde işlemektedir; KPSS A Grubu sınavından gerekli puan türünden yeterli puanı almak, sonrasında kurumun açtığı ilana başvuruda bulunmak, eğer alım yazılı sınav + sözlü sınav olmak üzere iki aşamalı ise önce yazılı sınava katılarak başarılı olmak ve her iki koşulda da sözlü mülakata katılarak başarılı olmak.
Yani bir İİBF mezunu işe girişte en az 2, duruma göre 3 aşama ile muhatap olabilmektedir. Bu süreçlerin sağlıklı yürütülebilmesi için hiç şüphesiz bir planın varlığı ve alımın belirli bir takvimi olmalıdır. Ancak A Grubu alımlarda adayların en ciddi sıkıntı yaşadığı hususların başında bu alım süreçlerinin bir takvime sahip olmaması gelmektedir.
KPSS A grubu sınavına katılan adaylar sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından kendilerini bir anlamda karanlık bir tünelin içinde bulmaktadırlar. Bu karanlık içerisinde hangi kurumun hangi puan türü ile, kaç kişilik bir alım yapacağı sorusu ilk çarpılan duvardır. Neredeyse hiçbir kurumun bu konuda adaylarla paylaştığı somut bir yol haritası bulunmamaktadır. Adayların işe giriş süreçlerinin daha sağlıklı işleyebilmesi için KPSS A Grubu sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından, bir sonraki KPSS’ye kadar hangi kurumun, hangi unvan için, kaç kişilik bir alım yapacağının bir rehber veya döküman olarak adaylarla paylaşılması adayların önündeki ciddi bir belirsizliği ortadan kaldıracak ve daha verimli bir alım sürecinin işlemesine yardımcı olacaktır.
Alım süreçlerindeki belirsizlikler tabi bununla sınırlı değil. Yukarıda bahsettiğimiz aşamaların işletilmesinde, özellikle mülakat tarihlerinin belirlenmesi ve mülakatların tamamlanmasının ardından sonuçların açıklanması aşamalarının aylar süren bir bekleyişe sahne olması durumu söz konusudur. Bazı kurumlarda bu aşamalar bir yıla yaklaşan bir takvimi kapsamaktadır ki bu bir adaydan da öte bir insanın hayatında çok ciddi bir vakit kaybına yol açmaktadır. Hele ki sözlü mülakat sonuçlarının açıklanması ile başarısız sonuç alan adaylar için.
SGK’nın Çözümü
Bunun için getirilebilecek en ciddi çözüm bu aşamaların tamamlanmasında kurumlara belirli bir süre üst sınırı getirilmesidir. Buna dair son ve olumlu gelişme Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yaşanmıştır. SGK 29.12.2017 tarih ve 30285 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı alım sürecinde, mülakat sonuçlarının, mülakatlar tamamlandıktan sonra 30 gün içerisinde tamamlanmasını, atamaların ise evrak tesliminden itibaren 10 gün içerisinde yapılmasını sağlayacak düzenlemeleri getirmiştir.
SGK Denetmenliği Yönetmeliği’nde Gerçekleştirilen Değişiklik için Tıklayınız!
SGK’nın diğer kariyer meslek alımları olan Sosyal Güvenlik Uzman Yardımcılığı ve Sosyal Güvenlik Müfettiş Yardımcılığı alımlarında da benzer değişikliklere gitmesini ve diğer tüm kamu kurumlarının alım süreçlerine dair bu minvalde düzenlemeleri hayata geçirmesini bekliyoruz.
Alım süreçlerinin gerek KPSS’den itibaren belirli bir takvim içerisinde işlemesi gerekse bekleme sürelerinin kısalması, adayların kamu kurumlarına giriş süreçlerini hızlandıracağından, özellikle peş peşe ilan edilen alımlarda yüksek puanlı adayların mükerrer başvurular yapmasının önüne geçerek, taban puanların gerilemesine ve daha çok adayın işe girme imkanına sahip olmasına ön ayak olacak, hem de ilgili yıl KPSS puanı ile bir atanma imkanı bulamayan adayların vakitlice önlerini görüp gerekirse sonraki KPSS’ye ya da kendisine uygun hangi alım varsa o alıma sağlıklı bir çalışma imkanına sahip olmasına yardımcı olacaktır.
Şeffaflık bağlamında her kamu kurumunun gerçekleştirdikleri alımlarda gerek sınavlara katılmaya hak kazanan adayların isimlerini ve puanlarını gerekse nihai listelerde yer alan adayların isim ve puan bilgilerini liste olarak yayımlaması insanların aklında herhangi bir şüphe veya soru işareti kalmaması açısından önemlidir. Yalnızca T.C. Kimlik numarası ile yapılan sonuç sorgulamaları başarısız olarak elenen adaylar nezdinde ve süreçleri takip eden diğer adaylar açısından muğlak bir tablo oluşturmaktadır. Bu anlamda Kamu Kurumlarının daha şeffaf olması tüm toplumu rahatlatacak önemli bir adımdır.
Kadroların Azlığı
Yukarıda da değindiğimiz gibi ülkemizde gerçekten çok fazla İİBF mezunu aday bulunmaktadır ve bu adayların ciddi bir kısmı işsizdir. Bu diplomalı işsiz ordusunun beklentisi kamuda iş sahibi olmak iken bu rakamlara karşılık gelen özellikle A Grubu kariyer meslek alımlarının kadro sayıları gerçekten içler acısı durumdadır. Son tam alım süreci olan KPSS 2017 – KPSS 2018 arasında gerçekleştirilen ve A Grubu adayları ilgilendiren alımların sayısı 3716 kişidir.
2017 – 2018 KPSS Arasında Gerçekleştirilen Tüm Kurum Sınavlarını İncelemek için Tıklayınız!
Bu sayı sınava hazırlanan ve işsiz olan insan sayısı ile mukayese dahi edilemeyecek bir oranı gözler önüne sermektedir.
Bu orantısızlığı ortadan kaldırabilecek iki temel enstrüman bulunmaktadır.
-Birincisi İİBF ve eşdeğer fakültelerin kontenjanlarının acil olarak azaltılması.
-AÖF’nin ülke ihtiyacı olup olmadığının değerlendirilerek bir kontenjan sınırlandırılması getirilmesi.
-Bu iki düzenlemenin ardından mevcut işsiz mezunlara imkan sağlayacak düzeyde alımların gerçekleştirilmesi.
Bu çözümler acil olarak hayata geçirilmez ise İİBF mezunu adayların durumu ülkemizin en ciddi sosyal sorunu olmaya aday görünmektedir.
4001 Alımları ve B Grubu Atamaları
Kamu Kurumlarında devlet memuru olarak görev almanın bir diğer yolu da KPSS B Grubu yolu ile atanmaktır. Bu atama Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin çift yıllarda gerçekleştirdiği KPSS Lisans sınavından elde edilen KPSS P3 puanı ile gerçekleştirilmektedir. Adaylar bu puanları ile puanın geçerli olduğu iki yıl boyunca yine ÖSYM tarafından gerçekleştirilen merkezi atamalara başvuruda bulunabilmekte ve puanlarının yettiği durumda atanabilmektedirler.
Bu atamalarda adayların önünde genele hitap eden 4001 atamaları ciddi bir engel oluşturmaktadır. Devlet memuru olacak çalışacak adayları yetiştirmesi için kurulmuş olan İİBF mezunları özelinde açılan kadroların git gide azalmasının yanında mevcut kadroların da genele hitap eden 4001 kadroları olarak belirlenmesi İİBF mezunlarının B grubunda atanmasını da zorlaştırmaktadır. Buna getirilebilecek en önemli çözüm, diğer fakülte mezunu adaylara da imkan tanınmasının yanında İİBF mezunu adaylara bölüm bazında kadroların açılmasının yanında 4001 içerisinde belirli bir oranın İİBF mezunlarına ayrılması gerekmektedir.
KPSS B grubunda son dönemde merkezi atama kapsamı dışında tutulan ve açıktan atama usûlü ile alımları gerçekleştirilen B grubu alımlar da İİBF mezunu adayların ellerindeki atanma umudunu biraz daha azaltmıştır.
Ticaret Bakanlığı memur, muhafaza memuru ve muayene memurluğu alımları, PTT dağıtıcı, gişe görevlisi vb. ile KYK’nın çeşitli unvanlar için gerçekleştirdiği alımların açıktan alıma dönüştürülmesi ve İİBF’den alınabilecek kadroların ya genel kitle ile bölüştürülmesi, buna ilave olarak merkezi atamanın yerini alan bu açıktan alımların mülakat ile gerçekleştirilmesi de İİBF mezunlarının B grubu alımlarda da ciddi bir kayba uğramasına ve mağdur olmasına yol açmıştır.
Bu bağlamda bu alımların mümkün ise yeniden merkezi atama kapsamına alınması ve her durumda İİBF mezunu adaylara bu alımlar içerisinde müstesna bir kadro ayrılması gerekmektedir.
Yaş Sorunu
İİBF mezunu adayların başvuruda bulunabileceği merkezi atamalarda herhangi bir yaş kısıtı bulunmazken, A Grubu alımları başta olmak üzere açıktan alımlarda 30 ilâ 35 yaş üst sınırı bulunmaktadır. Özellikle çoğunluğu İİBF mezunu adayları ilgilendiren Uzman Yardımcılığı, Denetmen Yardımcılığı, Denetçi Yardımcılığı, Müfettiş Yardımcılığı, Stajyer Kontrolörlük ile Kaymakamlık, Sayıştay Denetçi Yardımcılığı ve İdari Yargı Hakimliği gibi kariyer meslek alımlarında adayların karşısına çıkan 35 yaş üst sınırı engeli bulunmaktadır.
Kariyer mesleklerin temel işleme mantığı genç mezunların istihdam edilerek yetiştirilmesi ve belirli bir kariyer silsilesinin sonunda Kurumları idare edecek veya tecrübesi ile mesleğe yeni gelecek genç adayları yetiştirecek noktaya gelmesidir. Bu anlamda elbette 40 yaşında ve yardımcı unvanına sahip meslek mensupları kariyer mesleğin mantığı ile ters düşmektedir. Ancak günümüz koşullarında özellikle yukarıda dile getirmiş olduğumuz mezun sayısı – alım sayısı oranı ve işe girme süreçlerinin son bir kaç senede ciddi şekilde uzaması durumları bir arada değerlendirildiğinde, hiç değilse bu koşullar normale dönene dek yaş koşulunda bir esneme sağlanabilir. Bu konuda ortaya çıkan mağduriyetler de böylece bertaraf edilebilecektir.
Mülakat – Liyakat
Kariyer meslek alımları ile diğer açıktan alımlarda adaylar mesleklere atanabilmek için bir sözlü mülakatı başarıyla geride bırakmak durumundadırlar. Aksi halde aday KPSS’den yüksek puan alarak meslek sınavına katılmaya hak kazanmış ve sonrasında yazılı sınavı da başarı ile geçmiş olsa dahi sözlü mülakatta başarılı olamadığı için meslek sahibi olamamaktadır. Sözlü mülakatlar mesleklere alınacak adayların tespitinde bir ihtiyaç ve bir belirleyici olarak görülebilir. Lakin bu sistemin daha liyakate dayalı hale getirilmesi gerektiği yadsınamaz bir gerçektir.
Bu bağlamda adayların sözlü mülakata katılmaya hak kazandığı KPSS puanı veya yazılı sınav puanı veya da her ikisinin de baz alınarak hesaplama yapıldığı bir sözlü mülakat sistemi getirilebilir. Adayların sözlü mülakata katılmaya hak kazandığı sınav puanının en fazla 5 puan üstü en az da 5 puan altı puan verilmesi koşulu mülakat komisyonlarına şart koşulabilir.
Mülakatları kaldırarak bir revizyon gerçekleştirilmesinin mümkün görülmemesi durumunda bu tip hakkaniyetli bir sistem getirilmesi gerek adayların motivasyonu gerekse kamu vicdanı açısından yerinde bir karar olacaktır.
Yüksek Sınav Ücretleri ve Sınav Yerleri
İİBF mezunlarının meslek sahibi olmak için girmek durumunda oldukları birden fazla aşama bulunmaktadır. Özellikle A Grubu mesleklere girmek isteyen İİBF mezunları KPSS Lisans, KPSS A Grubu sınavlarının yanı sıra kurumların gerçekleştirdiği yazılı ve sözlü sınavlara girmek durumundadırlar. Bu sınavlardan yalnızca KPSS Lisans tüm illerde yapılmaktadır. Diğer sınavlardan KPSS A Grubu sınavı ÖSYM tarafından belirlenmiş belli illerde geçrekleştirilirken Kurum yazılı ve sözlü sınavları kurumların merkezinin olduğu illerde ekseriyetle de Ankara’da gerçekleştirilmektedir.
Tüm bu yolculuk masrafları içerisinde adaylar ile aileleri üzerinde bir diğer ciddi yük ise özellikle ÖSYM tarafından gerçekleştirilen sınavların yüksek ücretleridir. Gerek başka ile seyahat etme ve gerekirse konaklama maliyetleri gerekse yüksek sınav ücretleri zaten işsiz olan İİBF’li adayların bir diğer ciddi sorunudur.
Son Gerçekleştirilen Sayıştay Denetçi Yardımcılığı Sınavı Başvuru Süreci ve Sınav Ücreti için Tıklayınız!
Gerek yüksek sınav ücretleri gerekse ÖSYM’nin adayları mağdur eden diğer uygulamalarına dair daha evvel adayların şikayetlerinden yola çıkarak hazırladığımız Adaylardan ÖSYM’ye Çağrı Başlıklı yazımızı incelemek için Tıklayınız!
Tüm bu sorunları Tercihini Yap ailesi üyelerinin bir arada bulunduğu FORUM sayfamızda açmış olduğumuz başlıkta, sizlerden gelen talepler doğrultusunda derledik. Bu başlığı açmakta ve bu kamuoyu yoklamasını yapmaktaki asıl amacımız ise bu sorunları görsel ve işitsel olarak daha etkili bir şekilde anlatabileceğimiz bir VİDEO haline getirmekti. Bu derlemenin ardından videoyu hazırladık ve Tercihini Yap TV youtube kanalımızda yayınladık.
Bu videomuzda yukarıdaki konuların yanı sıra temel anlamda İİBF mezunu adayların Gelir Uzman Yardımcılığı sınavı gibi muhtelif durumlarda da yaşanan sorunları, İİBF mezunu adayların yek vücut olarak kendisini ifade etmesi konusundaki problemleri de ele almaya çalıştık. Bunları yaparken mümkün mertebe sizlerden gelen fikirleri değerlendirdik. Bu fikirlerin çoğalması ile yeni hamleler de yapmayı planlıyoruz. Bu konuda fikirlerinizi ve düşüncelerinizi FORUM sayfamızda paylaşmak için FORUM başlığımızı ziyaret etmeyi Unutmayın!