İntersitisyum nedir? Yeni organ sayılabilir mi?

İntersitisyum tıp dünyasına yeni katılmış bir sözcük olmayıp, varlığı uzun süredir bilinmekte ve vücudumuzdaki destek dokunun bir parçası olarak kabul edilmektedir. Vücudumuzda her organın yapısında bulunan hücrelerin arasında bulunan ve dolaşan sıvıya verilen isimdir. İki tip yapıdan oluşur kollajen lifler ve proteoglikan flaman. İntersitisyumda bulunan sıvının çoğu jel şeklindedir.Günlük hayata uyarlanırsa, kıvamı olamasa da işlevi, binalar yapılırken tuğlalar arasında kullanılan çimento harcına benzetilebilir. Başka bir örnek olarak; bir kavanoza taş, kum ve sıvı doldurulduğunu düşünürsek, kavanozu organa, içindeki sıvıyı da intersitisyuma benzetebiliriz.  İntersitisyum hücreler ve kılcal damarlar arasındaki madde alışverişinin yapıldığı alandır. Bu sıvı kör borucuklar şeklinde başlar ve lenf borularına girince lenf kanalı adını alır. İletimde görev aldığı için pek çok hastalığın dokular arası yayılmasında doğal olarak görevi vardır. Tıpkı iltihabi durumlarda olduğu gibi kanser hücrelerinin yayılmasında da rol oynamaktadır. Sadece intersitisyumdan kaynaklanabilen hastalıklar da mevcut olup en yaygın görünen grubu intersitisyel akciğer hastalıklarıdır. kamu haber

Tüp bebek başvurusu öncesinde bilinmesi gerekenler…

 Organ olabilir mi?

İntersitisyumu organ kabul etmek için öncelikli organ tanımına bakmak gerekmektedir. Tanımı şu şekildedir;

          Canlı bir vücuttaki dokuların bir araya gelerek anatomik ve işlevsel bir bütün oluşturduğu, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş vücut bölümüne organ denir.

İntersitisyumun bilinen ve bilinmeyen pek çok işlevi olmakla birlikte anatomik ve işlevsel bir bütünlüğü olmayıp kesin sınırları da bulunmamaktadır. Bu nedenle organ olarak kabul edilmesi zordur. Vücudun destek dokusunun birparçası olarak kabul edilebilir.

Sonuç olarak, vücudumuzda bulunan bütün yapı taşlarının bilinen ve bilinmeyen pek çok işlevi mevcuttur . Bununla ilgili olarak halen pek çok araştırma yürütülmektedir.  Bilimin özündeki şüphe etme refleksi ile, pek çok yeni bilgi açığa çıkmaktadır. Öte yandan, yapılan araştırmalar ve elde edilen sonuçların doğru yorumlanması pek çok yanlış anlaşılmanın önüne geçilmesi açısından önemlidir. 

ALTERNATİF TIP GERÇEKTEN BİLİMSEL TIPA ALTERNATİF Mİ?