İslam Hukuku Asli Kaynakları Nelerdir?
Hz. Muhammed (SAV) islamı kabul edip, insanlara tebliğ etmeye başladığı MS. 610 yılından beri islam devletleri belirli kurallar çerçevesinde yönetilmektedir. Toplumsal kuralların başında da hiç kuşkusuz islam hukuku gelmektedir. Biz de çok derinlemesine girmeden islam hukuku asli kaynaklarını açıklamak istiyoruz.
Hz. Muhammed’e insanlara tebliğ etmesi için Allah tarafından vahiy yoluyla indirilen kiadeler bütünü islam dininin temelini oluşturmaktadır. Bu kaideler derlenip toplanarak müslümanlar tarafından mükeddes kitap olarak kabul edilen Kuran’ı Kerim’i oluşturmuştur. İslam dininin temeli bu kutsal kitap aracılığıyla oluşturulmuştur. Toplumsal düzen ve barışın sağlanmasında, kişi hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesinde, çeşitli suç ve cezaların ele alınmasında en temel kaynak Kuran’dır. Elbette bu mükeddes kitap islam toplumlarında yaşanan bütün kaideleri bünyesine almamıştır. İslam devletlerinin günün değişen koşullarında kuran dışında bazı asli kaynaklara başvurulması zorunlu olmuştur. Bu asli kaynakların başında da sünnet gelmektedir. Sünetle birlikte de icma (içtihat) ve kıyas gelmektedir. İşte islam hukukunun temelini atan bu dört asli kaynak: Kuran, Sünnet, İcma (İçtihat) ve Kıyas olarak bilinmektedir. Şimdir islam hukuku asli kaynaklarının detaylarına bakalım.
KURAN’I KERİM : Allah (CC) tarafından Hz. Muhammed’e (SAV) Cebrail aracılığıyla vahiy yoluyla iletilen ayetlerden oluşan kutsal kitaptır. Toplumsal düzenin sağlamasında beşeri insana yol gösteren, doğru ve iyi insan olmayı öğütleyen her kelimesi olağanüstü bir kudretin tecellisi olan bir kaynaktır. Peygamber’in vefatından kısa bir süre sonra, Hz. Ebubekir tarafından oluşturulan bir komisyon tarafından parça parça yazılmış nüshaları tek kitapta toplanmıştır. Hz. Osman döneminde de bu nüshalar çıkartırılıp, yedi nüsha halinde ülkenin çeşitli yerlerine gönderilmiştir.
- Kuran ayetlerinin bir kısmi “muhkem” olarak nitelendirilir. Hüküm koyan anlamındadır. Açık, manalı başka bir anlam taşımayan ayetlerdir.
- Bir kısmi “müteşabihtir”. Mana bakımından birden fazla ihtimal taşıyan.
- Bir kısmi “mücmeldir”. Kapalı demektir. Sözün sahibi tarafından bir açıklama yapılmadan sözün anlamının çıkarılamadığı, mana verilemediği ayetlerdir.
- Bazı ayetler, “Mübeyyen, müfesser” olabiliyor. Açıklayıcı ayetlerdir. Önce bir kavramdan bahsediyor, sonra bu kavramı açıklayan ayetler geliyor.
Kuran ayetleri içerisinde doğrudan hukuki ilgilendiren 150 ayet vardır. Bazı alimlere göre bu sayı 500 bazılarına göre de 800 olarak belirlenmiştir. 70 Aile, 70 Borçlar ve Eşya, 10 İdare ve 30 Ceza hukuku mevcuttur. Bunun dışından devletler hukukuna ilişkin 25, muhakeme hukukuna ilişkin 13 ve mali hukuka ilişkin de 10 ayet vardır.
SÜNNET : Hz. Peygamber’in söz, fiil ve takrirleridir. Takrir (Sessiz kalmasıdır.)
Sünnet kuran’ı neshedebilir, yürürlükten kaldırabilir. Neshetmek; Geçici hükümleri yürürlükten kaldırılmasıdır.
- Ravi : Hadisi rivayet eden kişiye denir.
- Mütevadir Hadis : Yalan üzerine birleşmesi imkanı olmayan bir çoğunluk tarafından aktarılan hadistir.
- Ahad Hadis : Bir dönemde bir ravi tarafından aktarılmış hadistir.
- Mürsel Hadis : Ravi zincirinde kopukluk olan hadistir. Mesela Peygamber’den duyan sahabe ismi zikredilmeden, sahabeden sonra gelen tabiun tarafından rivayet edilen hadistir.
Peygamber’in Görevleri : Risalet görevi (Ayetleri insanlara ulaştırma), İmamet görevi (Kamu hizmetleri için bir yönetici olma. Savaşa karar, elçiler gönderme, anlaşmalar yapma gibi)
Peygamber’in sözleri de, sünnetleri de bölümlere ayrılmıştır:
- Sünet-i Hüda : Uyulması ilahi, terk edilmesi dalalet doğuran, ümmet için bağlayıcı sünnettir.
- Sünnet-i Zevaid : Peygamber’in giyinip kuşanması, oturup kalkması. Bunları terk eden kınanmaz.
- Hasaissü-n Nebi : Peygamber’in şahsına özel hükümlerdir. Mesela peygamber dörtten fazla kadınla evlenmemiştir. Miras bırakmamıştır. Öldükten sonra eşleri diğer Müslümanlara haram kılınmıştır.
İCMA : Ayet ve hadislere dayanır. Peygamber’in vefatından sonra herhangi bir zamanda o dönemde yaşayan müştehitlerin (alimlerin) şeri, ameli bir hüküm üzerine kanaatlerinin bit noktada toplanmasına denir. O dönemde yaşayan alimlerin kuran ve sünnette hüküm yoksa birleştikleri ortak nokta icmadır. Kavli İcma : Söz ile bütün alimler onaylar. Sükuti İcma : Bazı alimler görüş beyan ediyor, bazı alimlerde sessiz kalıyor. Hz. Ebubekir’in halife seçilmesi, Hz. Ömer’in sürgün cezasını kaldırması. Nar uygulaması icmadır.
Kuran ve sünnet dışındaki asli islam kaynağı İcma (İçtihat) olarak bilinmektedir. Çaba sarfetmek, gayret etmek demektir. Müphem ise nasların lafız ve manai şer’i ve ameli hükümleri ortaya çıkarmaya yönelik beşeri çabalardır. İçtihat kıyasla yapılabilir. Ancak gerçek anlamda içtihat kıyasında ötesindedir. Yerine göre kamu yararı, yerine göre örf adete başvurmakla içtihad olur. Kuran ve sünnetle çözülmeyen konular içtihatta çözülmüştür. Mezhepler bu şekilde ortaya çıkmıştır.
KIYAS : Hakkında hüküm olmayan meselenin hükmünü aralarında benzer özelliğe dayanan hükmü açıkça belirlenen meseleye göre belirlemek. Şarap yerine insanı sarhoş eden her şeyin yasaklanması. Yetim malına zarar vermeyin yerine insanların malına zarar verilmemesi kıyas örneklerini oluşturmaktadır.