Kurum İçi Uzmanlık Sınavı Genç İşsiz Adaylara Haksızlıktır!
2019 yılında yeniden dile getirilmeye ve yavaş yavaş uygulanmaya başlanan Kurum İçi Yükselme yolu ile Uzman olmak imkanı genç ve işsiz adaylara ciddi bir haksızlıktır. Konuyu yazımızda değerlendiriyoruz.
2019 yılı özellikle KPSS A Grubu kadroları ve atamaları açısından belki de 2001 döneminden beri en zor ve karanlık günlerinden geçiyor. On binlerce aday 2018 KPSS’ye katıldı ve puanlarını aldı. Keza 2017 KPSS döneminden de puanı olan adaylar, puanlarının geçerliliği sürdüğü için kurum sınavlarını beklemekteydi. Ancak çok az sayılı ve dar yelpazeli alımlar ile geçen 2018 KPSS sonrası dönem sona ermek üzere.
Adaylar başta Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere kurumlardan kendilerine hitap eden ilanlar beklerken, yine başta Hazine ve Maliye Bakanlığı ve bağlı kuruluşları olmak üzere bir kurum içi uzmanlık (!) furyası başladı. Özellikle yerel seçimlerden sonra hızlanan bu yöndeki kampanyalar, işsiz bir şekilde en az üçüncü yılını geçiren binlerce adayın umutlarının tükenme noktasına gelmesine yol açmıştır.
2019 Kurum İçi Uzmanlık Sınavı Nedir?
Kurum içi uzmanlık sınavları, kamu kurumlarında görev yapmakta olan B kadro memurların, Kurumları tarafından gerçekleştirilen ve bu memurların bu sınav marifetiyle kariyer meslek unvanı olan uzmanlığa terfilerini sağlayan sınavlardır. Bu sınavlar ile açıktan alımlarda KPSS, Kurum Sınavı, Sözlü Mülakat gibi çeşitli aşamalardan geçerek yardımcı unvanı ile kurumlara girebilen ve meslekten mesleğe farklılık arz etmekle birlikte bir dizi yeterlik koşullarına tabi olan genç adayların elde ettikleri unvanın bir anlamda tek kalemde kurumlarda yer alan düz memurlara verilmesi anlamını taşımaktadır.
Son dönemde yaşanan gelişmeler ile birlikte haksızlıklar ortaya çıkmaya başlamış ve bu durum genç adayların tepkilerine yol açmıştır. Önce Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kurumda yer alan işçi statüsündeki kişilere memur olarak atanma hakkı vermesi ile başlayan süreç, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kurum içerisinde görev yapan düz memurlara, kariyer meslek unvanı olan Gelir Uzman Yardımcılığı unvanının verileceği bir sınav sürecini öngörmesi ile devam etmiştir. Son olarak Milli Emlak Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan düz memurlar tarafından talep edilen ve GİB’te olduğu gibi düz memurları uzman yapacak uygulamanın yasalaştığı dile getirilen Milli Emlak Uzmanlığı imkanı sonraki haksızlık adımı olmuştur.
On binlerce genç, işsiz ve kalifiye aday için bardağı taşıran son damla, Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde görev yapan düz memurların, taşrada uzmanlık kadrosu ihdası talep etmesi ve bu kadronun kendilerine verilmesini istemesi olmuştur. Olmayan kadroya, hiçbir KPSS A grubu ve yeterlik aşamasından geçmeksizin geçmek isteyen Kurum personelinin bu talebinin karşılanması ile haksızlık had safyaha çıkacaktır.
Kariyer Meslekler Nelerdir? Kariyer Mesleklerin Yeterlik Koşulları Nasıldır?
Kariyer meslekler kamu kurumlarında belli bir uzmanlık gerektiren, bu uzmanlığın da çeşitli yeterlik süreçleri ile ölçüldüğü, özellikle denetim/teftiş mesleklerinde çeşitli iş performansının da ön plana çıktığı mesleklerdir. Bu meslek gruplarını şu şekilde sıralayabiliriz;
-Uzman Yardımcılığı
-Denetmen Yardımcılığı
-Müfettiş Yardımcılığı
-Stajyer Kontrolörlük
-Denetçi Yardımcılığı
Bu unvanlara sizlerin de dikkatini çekeceği üzere yardımcı olarak girilmektedir. Bu yardımcılık sürecinde de adayları ciddi bir yetiştirme safhası karşılamaktadır. Gerek eğitimler ile gerekse üstatlık mekanizması ile kıdemli meslek mensuplarının tatbikî yetiştirmesi ile bu safhayı geride bırakan meslek mensuplarını yardımcılıklarının kaldırılması için ciddi yeterlik aşamaları beklemektedir.
Kariyer Meslek mensuplarının yeterlik koşullarını, unvanlara göre şu şekilde belirtelim;
-Uzman Yardımcılığı
Merkez Uzman Yardımcıları için; Uzmanlık tezi hazırlanması – Yabancı Dil Sınavı’ndan en az C Seviyesi – Yeterlik yazılı ve sözlü sınavları.
Taşra Uzman Yardımcıları için; Yeterlik yazılı ve sözlü sınavları
*Mali Hizmetler Uzman Yardımcıları için de özlük hakları taşraya denk olsa bile Merkez Uzman Yardımcıları gibi yeterlik koşulları söz konusudur.
-Müfettiş/Denetmen/Denetçi Yardımcılığı ve Stajyer Kontrolörlük
Bu meslek mensupları da mesleklerine yardımcı ya da stajyer olarak başlamaktadırlar. Hemen her birisinde bağımsız denetim yapabilmek için birinci/ikinci senenin sonunda bir Yetki Sınavı süreci bulunmaktadır. Yine üçüncü yılın sonuna gelindiğinde bu meslek mensuplarının belli sayıda denetim gerçekleştirip raporlandırmış olmaları ve bu sürecin sonunda gerçekleştirilecek ağır yeterlik yazılı sınavını geçmeleri ve sözlü mülakatta da başarılı olmaları gerekmektedir ki yardımcılıkları/stajyerlikleri kaldırılsın.
Kurum İçi Uzmanlık Talebi Ne Anlama Gelmektedir?
Kurum içi uzmanlık talebi, kamu kurumlarında yıllardır görev yapan ve verimlilikleri de başta Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dahi sorgulanan düz memurların yukarıda saydığımız yeterlik koşulları olmaksızın, zamanında bazılarının KPSS B grubu sınavında Türkçe, Matematik, Tarih, Coğrafya çözerek bazılarının ise bu sınava dahi girmeksizin bir şekilde girmiş oldukları düz memurluk kadrolarından yukarıda saydığımız yeterlik koşullarına hiçbir şekilde tabi olmadan, hiçbir şekilde kapasitelerini ispat etmedikleri süreçler ile kariyer meslek unvanı alma çabalarıdır.
Bir kariyer mesleğe girmek isteyen adayların gerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu gerekse tüm kurumların kendi mevzuatları gereğince geçmeleri gereken bazı aşamalar bulunmaktadır. Kariyer mesleklere girmek isteyen adayların KPSS A Grubu sınavına katılmaları ve bu sınavdan oldukça yüksek puanlar alarak Kurum Sınavı ve sözlü mülakatlarını geçerek başarılı olmaları şarttır. Bunun aksi bir yöntem gerek kariyer ilkesine gerekse hakkaniyete aykırıdır.
KPSS A Grubu Sınavı, üniversitelerin Lisans programlarında eğitimi verilen Hukuk, iktisat, maliye, muhasebe, çalışma ekonomisi, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler gibi dersleri içermektedir. KPSS puan türleri de bu derslerin ağırlıklandırılması ile elde edilmekte ve kariyer mesleklere girmek için kullanılmaktadır. Bu sınavdan yüksek bir puan almak ise çok ciddi bir emek ve birikim gerektirmektedir. Henüz kendi mevzuatını dahi tam anlamıyla tatbik edemediği, tüm vatandaşlarımızın kamu kurumlarının işlerliği konusundaki şikayetlerine bakarak anlaşılabilen kişilerin, KPSS A grubu aşamalarından geçerek kamu kurumlarına yerleşmek için ciddi bir mücadele veren genç adaylar ile bir tutulması, onlarla aynı özlük hakkına ve unvana sahip olması ciddi bir haksızlıktır.
Kurum İçi Uzmanlık A Grubu Açıktan Alımlarını Nasıl Etkiler?
2016 yılından beri periyodik olarak azalan KPSS A Grubu alımları 2018 KPSS sonrası dönemde iyice dip yapmıştır. Hemen hemen 1 senelik periyot içerisinde gelen ilan sayısı, KPSS A Grubu sınavından puan almış ve kurum sınavlarına girmek için hazır bekleyen binlerce adayın çok az bir kısmının faydasına olmuştur. Bu azalışların temelinde şüphesiz en temel gerekçe olarak ülkenin içerisinden geçtiği ekonomik iklim yer almaktadır. Bir dar boğaz içerisinde olan ekonomi, kamu kurumlarını personel konusunda tasarrufa itmiştir. Böyle bir ortamda popülist bir talep olan kurum içi uzmanlık geçişlerinin önünün açılmasının devletin personel giderlerinin artmasına sebep olacağı aşikardır. Zaten ekonomik gerekçelerle daralan KPSS A Grubu alımları yelpazesinin bu yüklü geçişler ile birlikte durma noktasına gelmesini, en azından ekonomik göstergeler normalleşene kadar beklemek çok da anlamsız değildir.
Ancak Kariyer Meslekler için KPSS A Grubu Sınavı ve kurum sınavları hazırlığı yürüten adaylar, kurum içi uzmanlık söylenti ve düzenlemelerinin ardından, bazı öğrenci avcısı dershane hocalarının, kendi yanlarında görünen ancak kurum içi uzmanlık almak için mücadele veren bazı kendisine hoca dedirten kişilerin ve kurum içi müdafilerinin “kurum içi uzmanlık sizin alımlarınızı etkilemez.” sözleri ile tepkisizliğe sevk edilmektedir. Zira “cambaza bak” hikayesinde olduğu gibi bu kişiler cambaza bak diyerek yukarıyı gösterirken, emek veren bu gençlerin haklarının, bu unvanları hiç hak etmeyen kişilere aktarımının önünü açmaktadır. Bunu yaparken de kimisi kârını, kimisi kendi unvan değişikliğini ve maaş artışını hesap etmekte, adayların emeklerini hiçe saymaktadır.
En yüce değer olan emeğin bu şekilde kolayca yitip gitmesi gerek kamu vicdanını gerekse adaleti yaralayacak ve zaman içerisinde kurumların çalışma barışını, verimliliğini olumsuz etkileyecektir. Başta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devlet büyüklerimizin, en kısa sürede bu haksızlığa dur demelerini, herkese verdiği emeğin karşılığının sağlanacağı bir ortam tesis etmelerini bekliyor, umut ve temenni ediyoruz.
Konu hakkında bilgi almak, sorularınızı sormak ve istişare etmek için FORUM sayfamızı ziyaret etmeyi Unutmayın!
Genç issizler yanlizca lisans mezunları değil. Kurum içinden uzman olanların yerine önlisans ve ortaöğretim mezunlarından yeni memurlar alınır. İşsizlik bahane değil