Okan Bayülgen’e Türklük Dersi Veren Sanatçı Azerin Kimdir?
Ülkemizde son yıllarda sesiyle ön plana çıkan isimlerin başında Azerin gelmektedir. Azerbaycan Türkü olan Azerin isimli sanatçı kimdir? Azerin kaç yaşındadır? Azerin kaç yıldır sanatla uğraşmaktadır? Azerin’in konuk olduğu Okan Bayülgen’in yılbaşı öncesi programında Okan Bayülgen’in Azeri Dili demesi üzerine verdiği milli cevap nasıldır? Azerin, Bayülgen'e Türk Dili hakkında neler söylemiştir? İşte detaylar…
“Çırpınırdı Karadeniz” adlı eseriyle ülkemizde dikkatleri üzerine çeken, büyük kitleleri oluşan ve dinlenme sayısı ciddi rakamlara ulaşan Azerin hakkında bilgi verdiğimiz bu yazımıza gelin birlikte bakalım.
Ülkemizin ezeli ve ebedi dost olduğu, kardeş olduğu, garındaş olduğu ülke Azerbaycan’dır. Azerbaycan ile Türkiye arasında bir soy birliği bulunmaktadır. Bir soydaşlık ilişkisi vardır. Her iki ülkede Türklük temelinde, Türk olma temelinde buluşmaktadır. Bu temele dayanan birlik, geçtiğimiz günlerde Azerin adlı sanatçının Okan Bayülgen’e vermiş olduğu cevapla bir kez daha kendini göstermiştir. Biz de ülkemizde son günlerde adından sıkça söz ettiren Azerin isimli sanatçıyı tanımak adına bir yazı kaleme almak istedik. Azerin kimdir, nerelidir, kaç yıldır sanatla uğraşmaktadır? Azerin’in Okan Bayülgen’in yılbaşı öncesi programında kendisine “ Azeri Dilinin… “ Demesi üzerine vermiş olduğu Türklük dersi, milliyetçilik dersi, Türkçe dersi nasıldır? Azerin’e göre Türkçe neyi ifade etmektedir? İşte, Azerin hanımın bu sorular için vermiş olduğu mükemmel cevap ve kendisi hakkındaki tüm detaylar…
Okan Bayülgen’e Türklük Dersi Veren Sanatçı Azerin Kimdir?
Azerin, Azerbaycan devlet sanatçısıdır. 9 Mayıs 1971 tarihinde Azerbaycan Bakü’de dünyaya gelmiştir. Lisans mezunu olan Azerin’in asıl adı Anaxanım Etibar qızı Tağıyeva’dir. Azerin henüz 5 yaşında bir çocuk iken, Azerbaycan Devlet Televizyonu ve Radyosu bünyesinde solist olarak çocuk şarkıları söylemiştir. 9 yaşına geldiğinde ise dünyaca ünlü Cücelerim Dans ve Müzik Topluluğunda solist olarak görev yapmıştır. 15 yaşına geldiğinde ise Azerbaycan Devlet Televizyonu ve Radyosunda Menekşe Korosu solisti olmuştur. Dünyanın bir çok yerinde konserler veren Azerin, çok ciddi bir eğitime ve enformasyona sahiptir. Bir çok dili konuşuyor olması, yaşadığını coğrafyanın siyasi yapısını, tarihini, kültürünü biliyor olması onun salt bir sanatçıdan öte toplumsal bir aydın olarak anılmasını sağlamıştır. Kendi ana dili dışında, Kazakça, Özbekçe, İtalyanca, Fransızca, İspanyolca, İngilizce, Balkan dilleri, Rusça, ve Kırgızca bir çok eseri seslendirmiştir. 1990 yılında Azerbaycan Devlet Konservatuvarı Şan bölümünden mezun olmuştur. 2006 yılında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV tarafından Azerin’e Azerbaycan “Devlet Sanatçısı” unvanı verilmiştir.
Azerin, YouTube üzerinden seslendirdiği “Çırpınırdı Karadeniz” adlı eseriyle ülkemizde dikkatleri üzerine çekmiştir. Çok büyük kitlelerin bu şarkıyı telefonlarına indirmesi ve YouTube üzerinden dinlenme sayısının ciddi rakamlara ulaşması, Türkiye Radyo ve Televizyon (TRT) kanalının dikkatini çekmiştir. 2009 yılından beri ülkemizde bulunan Azerin, TRT Avaz ve TRT Müzik kanallarında canlı performans programları ile müzik hayatını sürdürmekte ve müzik severler ile buluşmaktadır.
Azerin’in Almış Olduğu Ulusal ve Uluslararası Ödüller Nelerdir?
Azerin’in kendi resmi sitesi üzerinden yayımlamış olduğu ulusal ve uluslararası alanda aldığı bazı ödüller şunlardır:
- -1985 / Moskova’da “12. Dünya Gençleri Festivali” birincilik ödülü
- -1986 / Gürcistan’da “Ses Yarışması” birincilik ödülü
- -1990 / Bakü’de “Altın Sonbahar Ses Yarışması” seyirci ödülü
- -2000 / Kazakistan’da “Asya’nın Sesi Yarışması” seyirci ödülü
- -2005 / Bakü’de Uluslararası Türk Federasyonu’nun “Barış Elçisi” ödülü
- -2005 / Bakü’de Azerbaycan-Türk İşbirliği Derneği’nin “Yılın İlim ve Sanat Adamı” ödülü
- -2006 / Bakü’de Yeni Nesil Azerbaycan Halk Birliği’nin “Türk Milletine Hizmet” ödülü
- -2006 / Bakü’de Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın “Yurtdışında Türk Dünyasını En İyi Temsil Eden Yılın Sanatçısı” ödülü
- -2006 / Hollanda’da Benelüks Ülkeleri Azerbaycan Türk Cemiyeti “En İyi Şan Sanatçısı” ödülü
- -2008 / Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı “Üstün Hizmet Nişanı”
- -2008 / Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı “Onur Madalyası”
- -2008 / Siirt 3. Komando Tugay Komutanlığı “Onur Madalyası
- -2008 / Şırnak 2. Komando Tugay Komutanlığı “Onur Madalyası”
- -2009 / Ankara’da Türkiye-Kırım Gelişim Vakfının “Onur” ödülü
- -2009 / Ankara’da Türk Birleşik Devletleri Vakfı “Türk Dünyasına Hizmet” ödülü
- -2010 / Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü’nün düzenlediği II. Uluslararası Türk Dünyası Kongresi’nde “Türk Dünyasını En İyi İfade Eden Sanatçı” ödülü
- -2010 / Bakü’de Türkiye Büyükelçiliği’nin düzenlediği Türkiye Cumhuriyetinin 87. Kuruluş Yıldönümü Kutlamaları kapsamında “Üstün Hizmet” ödülü
- -2006, 2007 ve 2010 / Marmara Vakfı Avrasya Ekonomik Zirvesi kapsamında “Üstün Hizmet” ödülü
- -2012 / Türkiye Yazarlar Birliği’nin “Türk Dünyası Yılın Sanatçısı” ödülü
- -2014 / Motif Vakfı Motif Halk Bilim Ödülleri’nde “Motif Özel Ödülü”
- -2015 / TASAM (Türk Asya Stratejik Araştırma Derneği’nin Türk Dünyası Kızıl Elma Ödülleri’nde “Yılın Sanatçısı” ödülü
- -2017 / Mevlana Barış Kültür ve Sanat Ödülleri’nde “Dostluk Ödülü”
- -2019 / Uluslararası Radyocular Birliği “10. Uluslararası Alkışı Hak Eden Türk Dünyası Sanatçısı” ödülü
Azerin’in Okan Bayülgen’e Vermiş Olduğu Türklük Dersi Nasıldır?
Azerin sanatçı kimliğinin yanı sıra Türklerin tarihini, kökenlerini, siyasi geçmişini ve kültürünü çok iyi bilen bir kişidir. Bu durum onu diğer sanatçılardan ayırmakta ve ona aydın bir kişilik kazandırmaktadır. Azerin’i ülkemizde ayrı bir noktaya getiren de bu özelliğidir. Söylediği türkülerin içtenliği, bu türküleri bilgisiyle harmanlamış olmasından öte gelmektedir. 2020 yılbaşı öncesinde 27 Aralık 2019 tarihinde Okan Bayülgen’in TV100 kanalında Muhabbet Kralı adlı programının konuğu olan Azerin Hanım’a Bayülgen’in “Azeri Dilinin…” şeklinde bir ifade kullanması üzere, Azerin hanım, Türklük ve Türk Dili anlamında harika bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamaya ilişkin diyalog şöyledir:
- Okan Bayülgen : Azeri Dilinin…
- Azerin : Azeri demeyin.
- Okan Bayülgen : Azerbaycan Dilinin.
- Azerin : Azerbaycan Türkçesi deyin.
- Okan Bayülgen : Niye Azerbaycan Dili demeyim.
- Azerin : Çünkü, Azeri bambaşka bir şey oluyor.
- Okan Bayülgen : Tamam öğreneyim bunu, ne oluyor?
- Azerin : Şimdi şöyle diyelim.
- Okan Bayülgen : O, kötü bir şey mi oluyor.
- Azerin : Evet. Demin biz dedik ya, meselem Türk Dili Azerbaycan kanun vericiliğinde mi? 1918’inci yilde kanunda Türk Dilidir. Azerbaycan Konsutülyası diyelim. Yani Azerbaycan Cumhuriyeti kurulanda Türk Dili oluyor. 37’inci yıla kadar bakın, Lenin’in bile döneminde bu yine Türk Dili oluyor. Slavan Dillerine yanaşık Türk Dili oluyor ama 1937’de nedense yani Stalin döneminde yani bunun tarihini ben tarihçiler gibi o kadar çok konuşmak istemirem. Yani tabi ki ama bir vatandaş olarak, bir Türk olarak ilgilenmişem. 37. yıldan Stalin Döneminden sonra nedense bu değişiklik emire gelir ve Azerbaycan Dili olmuş oluyor. Bu sefer ne olmuş oluyor? Biz coğrafyamızın ismini daşımış oluyoruz. Azerbaycanlılar ve dilimiz oluyor Azerbaycan Dili. 1991’inci yılda yeniden Azerbaycan Cumhuriyeti kurulduğunda yani Sovyet Dönemi dağıldı ya, 91. yılda yeniden Türk Dili, Azerbaycan’da kanunda yani biz de Türk Dili konuşan oluyoruz. Şimdi Azerice dediğinde şimdi biz en büyük yanlış men kendime göre diyirem. Biz Özbek diyirik. Ya bu hepsi siyasi bir seceredir. Yani siyasetin bizi yönlendirdiği, dünya siyasetinin. Tabi sadece Stalin’in demiyeceğim. Emperyalizm, İngiliz güvvesinin bizi yönlendirdiği güvvvelerin bizi bölmek için kullandıkları çok güzel böyle bir diyelim… Özbek, Gazak, Gırgız halbuki biz Kaşkarlı Mahmud Efendi de okuduğumuzda görürik ki anladır bize Türk’ün ne olduğunu, 20 boydan geldiğini, Oğuzların 24 boy olduğunu, Kıpçakların ne biliyim ne gader boy olduğunu… Ve bunların bir dil, Türk Dili. Sadece lehçeleri farklı. Yani bir ağaca budaklarını zennedindi yani budak açmış, o budaklardan Gazak, Gırgız, Özbek, Azerbaycan, Türkmen bütün bunları Başkırtlar dediğimiz kimi Altay’da yaşayanlar hatta Gızılderilileri bile… Men bir dönemde çok ilgimi çekti Gızılderililerin elifbasına ve konuşmasına baktım. O gader Türkçe söz var ki orda. Ama ne olmuş dünya siyaseti bizi birbirimizden ayırmak istediği için heremize bir ad goymuş. Biz coğrafyamızın adını taşımışız. Özbekistan’da yaşayanlar Özbek olmuş, Azerbaycan’da yaşayanlar Azeri, nedense olmuş. Azeriynen bizim hiçbir ilgimiz yok. Biz Türkük, dilimizde Türk ağacından, bir budağından gelen bir goldur. Bir de bakın ne gadar gonuşuruk, siz meni anlırsınız, ben sizi anlıram. Oğuz Boyundan geldiğimize göre biz birbirimizi… Tebi bezen Gıpçaklarda men meşem program sunduğuma göre, Gırgız, Gırgızistan’dan gonak gelende Gıpçak golundan Gazkistan’dan gonuk gelen de biraz zorluk çektim. Yani tercümen bilemedim yanıma verdiler. Bir ay sonra dedim ki ayıptır vallaha, ne yapacam bu tercümanı. Biraz gonuştuğumda ben onları anlirem, onlar da meni anlıyir. Bu dünyada siyaset bize, siyasi ne diyim dünyadaki o siyasi güvveler bize yön verdiğine göre maalesef, çok güzel şekilde bizi gullanıp ayırmışlar. Biz de can atmamışık birbirimizi tanımaga. Can atmamışık.
çağla tuğaltay cnayetiyle ilgili sorgulanması gereken isimdir.
5 haziran 2000 tarihinda işlenen faili meçhul çağla tuğaltay cinayetiyle ilgili mutlaka mit tarafından sorgulanması araştırılması gereken isimdir. suç ortağı olması kuvvetl muhtemel diğer çete üyeleri arasında beyazıt öztürk, çağla şikel, çelik erişçi, mehmet ali erbil, ertuğrul özkök gibi isimler sayılabilir.