Radyo Televizyon ve Sinema (RTS) Mı? Gazetecilik Mi?

İletişim Fakültesi’nde okumak isteyen öğrencilerin en çok ikilemde kaldığı bölümlerin başında Radyo Televizyon Sinema ve Gazetecilik geliyor. Çoğunlukla yerleştirme puanı olarak birbirine yakın olan bu iki bölüm birçok üniversitenin iletişim fakültelerinde beraber bulunuyor. Her yıl yüzlerce yeni öğrenci kazanan ve yüzlerce de mezun veren iki bölümü merak eden çok fazla üniversite öğrencisi adayı var. Biz de bu yazımızda iki bölüm hakkında bilgiler paylaşarak onları belli konularda kıyaslayacağız. Kamu Haber

Radyo ve Televizyon Teknolojisi Mezunları DGS İle Hangi Bölümlere Girebilir?

Bölümler hakkında bilgi vermeden önce belirtmek gerekir ki hiçbir bölüm için doğrudan ‘iyi’ ya da ‘kötü’ diyerek nitelendirmek mantıklı olmayacaktır. İş imkânlarının azlığı, sektörlerin darlığı, maaşların düşüklüğü ve özel sektörün genel sorunları gibi hususlar hemen her bölüm için zaten benzerlik göstermektedir. Burada en önemli farkı öğrencinin üniversite yılları boyunca kendine kattıkları ve okuduğu bölümün onu kendisine ne kadar uygun bir meslek sahibi yapacağıyla ortaya çıkar. Dolayısıyla anlatacaklarımız bölümlerle ilgili kaidelermiş gibi algılanmamalıdır. 

Radyo Televizyon ve Sinema Nedir? RTS Bölümü Nedir?

Radyo Televizyon Sinema bölümü nedir, dersleri nasıldır, mezunları ne işler yapabilirler gibi soruları cevaplayalım. Türkiye’deki her üniversitenin farklı eğitim yaklaşımları vardır. Kimi üniversitede teorik eğitim daha ön plandayken kimilerinde pratik eğitime yönelik daha çok tecrübe edinilebilir. RTS okumak isteyen üniversite sınavı adaylarının çoğunun hayali yönetmen, oyuncu, kameraman, kurgucu olmaktır. Fakat üniversiteye girmeden önce ders kataloğunu incelemeyen adaylar okula yerleştikten sonra büyük şaşkınlık yaşayabilirler. Örneğin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi RTS Bölümü’nde dersler daha çok teori ağırlıklıdır. İletişim modelleri, teorileri, yeni medya mecraları, hukuk, iktisat gibi derslerin bulunduğu İLEF’te öğrencilerin iyi birer iletişimci olmasına yönelik anlayışla dersler verilir. Pratiğe yönelik dersler çoğunlukla seçmeli olarak verilir ve öğrencinin kendi gayretiyle doğru orantılı olarak ona sektörel katkı sağlar. Aslında bu durum birçok okulun birçok bölümü için geçerlidir. Tıpkı geçmiş yıllarda gördüğü derslerde ‘İyi de bunlar gerçek hayatta ne işimize yarayacak?’ diye sorgulama yapıldığı gibi okuldaki alakasız gözüken dersler için de aynını tekrar edebilirsiniz. Fakat iyi bir yönetmen ya da sektöre dair başka bir alanda uzman kişi olabilmek için iletişimi bütüncül bir yaklaşımla öğrenmek ve gerek entelektüel gerekse kültürel açıdan gelişmiş olmak gerekir. Devlet yapısının nasıl organize olduğundan dünyanın siyasi tarihindeki dönüm noktalarına kadar birçok olay ve olgu, çalışma hayatında kişinin karşısına hiç beklemediği anlarda çıkarak kendine kattıklarını değerlendirme fırsatı sunar. 

RTS mezunlarının okul süreci boyunca kendini hangi alanda geliştirdiği mezun olduktan sonra çok belirleyicidir. Kurgu, kamera, senaryo, sinema, televizyon gibi çok derin ve birbirinden ayrı gözüken birçok alan aslında kuvvetli bağlarla birbirine eklektiktir. Kamera kullanmayı bilmeden, kadraj bilgisine sahip olmadan kurgu yapabilmek mümkün olsa bile ortaya çıkacak ürünler oldukça yavan kalabilir. Bu bütüncül yapı içerisinde öğrencinin hedefini önceden belirleyerek okulda olduğu süre boyunca tecrübelerini değerlendirerek kendisi için en uygun yolu seçmesi gerekir. Okulda verilen derslerle yetinmek, çeşitli iş ve staj tecrübelerini değerlendirmemek mezun olduktan sonra iş bulmakta zorlanmayı doğurabilir. 

Çok defa tekrar ettiğimiz gibi RTS mezunları okuldaki çok yönlü eğitimde kendilerini ne kadar geliştirirlerse o kadar iş alanına hakim olabilirler. Medya sektörünün çok kapalı ve yoğun olduğu gerçeği düşünülünce aslında iş bulmak oldukça güçtür. Ya da en azından memnun olunabilecek bir işin bulunmasının güç olduğunu söyleyebiliriz. Hal böyleyken birçok alanda eğitim alabileceğiniz RTS bölümünü okumayı düşünüyorsanız okulda geçireceğiniz yılları iyi değerlendirmeniz büyük bir şart gibi gözüküyor.

Gazetecilik Nedir? Gazetecilik Bölümü Nedir?

Gelişen ve bütün dünyanın kullandığı sosyal medya platformları hayatlarımızdaki birçok şeyi değiştirdi. Gazetecilik için de eski ve geleneksel yöntemlerle günümüzde kullanılan yöntemler kıyas edilmeye başlandı. Bu kıyas haber üretim biçimlerinden onların kamuya servisine kadar çok çeşitli alanlarda yapılıyor. Ülkemizdeki gazetecilik bölümlerinde de verilen dersler içerisinde akademik olarak da tartışılmaya başlanan bu yeni gazetecilik anlayışı kendine yer bulmaya başladı. 

Gazetecilik araştırmacı, kolay vazgeçmeyen, dürüst, görece objektif olabilmeyi başaracak bireylerin yapması gereken bir meslek. Medyanın toplumu yönlendiren en büyük güçlerden biri olduğunu yadsımak mümkün değil. Bu bağlamda yanlı haber üretimi gibi konular yalnızca Türkiye’de değil bütün dünyada tartışılan konular. Toplumun haber almasını sağlayan ve kamu hizmeti veren medya çalışanlarına düşen sorumluluğun büyük kısmını gazeteciler üstleniyor. 

Yeni medya, yurttaş gazeteciliği gibi kavramların yanı sıra bir haberin baştan sona üretimiyle ilgili bütün eğitim gazetecilik bölümlerinde öğrencilere öğretiliyor. Tıpkı RTS bölümlerinde olduğu gibi hukuk, iktisat, etik, siyasal düşünceler ve rejimler gibi teorik konular bu bölümde de mevcut. Hatta çoğu iletişim fakültesinde RTS ve gazetecilik öğrencileri bu derslere ortak amfilerde ya da sınıflarda girerek eğitimi beraber alıyor.
Seçmeli derslerin de paylaşılabildiği iletişim fakültelerinde yine mesele öğrencinin tercihinde düğümleniyor. Yetenekleri ve istekleri doğrultusunda hangi yöne eğileceğine karar verdikten sonra derslerini ve edineceği tecrübeleri doğru seçen öğrenciler alanında yetkin, kalifiye iletişimciler haline geliyor.

Nişantaşı Üniversitesi Eğitim Ücretleri ve Bursları