TÜİK Verilerine Göre Yıllara Göre İşsizlik Oranları (2005-2020)
Bir ülkenin ekonomik gelişmişlik düzeyini o ülkedeki işsizlik oranını azaltırken, Gayri Safi Milli Hasılayı (GSMH) arttırmaktadır. Ülkelerde üretim düzeyinin artması, o ülkedeki iş kollarında çalışabilecek emek ihtiyacını arttırmaktadır. Bu bilgiler ışığında TÜİK verilerine göre ülkemizde işsizlik oranları yıllara göre kaçtır? İşte detaylar…
İşsizlik, bir ülkede çalışabilecek durumda (15-64 Yaş Aralığında) olan kişilerin iş aramalarına rağmen bulamadıkları durumun genel adıdır. Ülkelerin ekonomik gelişme düzeyleri ne kadar yüksekse işsiz sayısı o kadar azalmaktadır. Dünya’nın en gelişmiş ve gelir seviyesinde adaleti sağlamış ülkelerinde işsizlik oranları çok düşüktür. Diğer taraftan ekonominin az gelişmiş veya gelişmekte olduğu, adil bir gelir dağılımının olmadığı, ekonomik istikrarın tam olarak sağlanamadığı ve hukuki temellerin çok sağlam olmadığı ülkelerde işsizlik oranları yüksektir. Örneğin, Almanya’da, İsveç’te, Japonya’da işsizlik oranlarının çok düşük olmasının temelinde ekonomik gelişmişlik ve ekonomik istikrar yatmaktadır.
O halde, işsizlik kavramını bazı kavramlarla özdeş bazı kavramlarla zıt tutmak gerekmektedir. Örneğin, bir ülkede milli hasıla yüksek ise o ülkede işsizlik azdır. Bir ülkede gelir dağılımı daha adil ise o ülkede işsizlik azdır. Bir ülkede tekel, kartel ne kadar az ise o ülkede işsizlik o kadar azdır. Bir ülkede hukuk devleti anlayışı ne kadar etkin ise o ülkede işsizlik o kadar azdır. Bir ülkede yaşayan insanların eğitim seviyesi ne kadar yüksek ise işsizlik o kadar azdır. Tersi durumlarda ise o ülkedeki işsizlik oranları yüksektir.
Bir kişinin iş sahibi olması, o kişinin salt para kazanması ile ilgili bir olgu değildir. Toplumsal barış ve düzenin korunması, bireyin beşeri sermayesine katkı sağlaması açısından da işsiz kalmaması gerekir. İşsiz olan kişiler, öncelikle kendi aile hayatında huzursuzluk yaşar. Daha sonra bu huzursuzluğu dış çevreye yansıtır. Ayrıca, işsiz kalan bireyler fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için başka insanların mallarını çalmaya, gasp etmeye yeltenir. Bu durum toplumdaki güven ve huzuru bozar, insanların can ve mal güvenliğini tehlikeye sokar. Dolayısıyla, insanların iş bulmaların anayasal bir hak olarak 1982 Anayasamız içerisinde de yer almıştır. Anayasa’nın Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler başlığı içerisinde “Çalışma Hakkı” yer almaktadır.
İşsizlik kavramı üzerine bu kadar bilgi verdikten sonra ülkemizdeki işsizlik oranlarını konuşmak istiyoruz. Ekonomik olarak ülkeler arasında çok kötü durumda olmayan ülkemizde işsizlik oranları yıllara göre kaçtır? TÜİK verilerine göre, ülkemizde 2005 ile 2020 yılları arasında işsizlik oranları nedir? Bu yıllar arasında en yüksek işsizlik hangi yılda gerçekleşmiştir? Ülkemizde 2020 işsizlik oranı kaçtır? İşte detaylar…
Ülkemizde 2005 – 2020 Yılları İşsizlik Oranları
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkemizdeki işsizlik oranları 2005 ile 2020 yılları arasında şöyledir:
- 2005 İşsizlik Oranı : %10,6
- 2006 İşsizlik Oranı : %10,2
- 2007 İşsizlik Oranı : %10,3
- 2008 İşsizlik Oranı : %11
- 2009 İşsizlik Oranı : %14
- 2010 İşsizlik Oranı : %11,9
- 2011 İşsizlik Oranı : %9,8
- 2012 İşsizlik Oranı : %9,2
- 2013 İşsizlik Oranı : %9,7
- 2014 İşsizlik Oranı : %9,9
- 2015 İşsizlik Oranı : %10,3
- 2016 İşsizlik Oranı : %10,9
- 2017 İşsizlik Oranı : %10,9
- 2018 İşsizlik Oranı : %11
- 2019 İşsizlik Oranı : %13,7
- 2020 İşsizlik Oranı : %13,4 (2020 Temmuz’a Kadar)
TÜİK verilerine göre işsizlik oranlarının en yüksek olduğu yıl %13,7 ile 2019 yılında görülmüştür. En düşük işsizlik oranı ise %9,2 ile 2012 yılında görülmüştür. TÜİK verilerine göre 2020 Temmuz ayında işsizlik oranı yapılan hesaplamaya göre %13,4 ‘tür. Bu oranların hesaplanmasında 15 yaş üzerindeki işsizler kullanılmıştır. İlerleyen zamanlarda 2020 yılı güncellemeleri haberimiz içerisinde yer alacaktır.