Yılların Okul Müdürü Anlattı: Bir Öğretmen Neden İdareci Olmamalı?
Yılların Okul Müdürü Anlattı: Bir Öğretmen Neden İdareci Olmamalı? Eğitim Yöneticisi Kimdir? Nedir? Okul Müdürü, Müdür Yardımcısı, Eğitim Yöneticisi Nasıl Olmalı? Bir Öğretmen Müdür, Müdür Yardımcısı, Yönetici Olmalı Mı? Bir Öğretmen Neden İdareci/Yönetici Olmamalı?
Dünyanın en kutsal mesleklerinden biri olan öğretmenlik mesleği ile ilgili hemen hemen her konu büyük ilgi çekmektedir. Yeni nesilleri yetiştiren, her şeyin başı olan eğitimin uygulayıcısı olan öğretmenlere büyük saygı duyulmaktadır. Başta Türkiye olmak üzere dünyanın her yerinde binlerce kişi öğretmen olmak istemektedir. Özellikle ülkemizde on binlerce kişilik işsiz öğretmen adayı ordusu bulunur. Her yıl 10-20-30 bin kişilik öğretmen alımları yapılsa da yeni mezunların da gelmesiyle atama bekleyen öğretmen sayısı azalmamaktadır. Ancak yine öğretmenlik görevini üstlenen yine binlerce kişi de bulunur. Bu kişiler emekli olana kadar öğretmenlik yapabileceği gibi idarecilik kadrosuna da geçebilir. Peki bu doğru bir karar olur mu? 30 yıllık öğretmen “Öğretmen idareci olmalı mı?” sorusuna cevap aradı.
Eğitim Yöneticisi Kimdir? Nedir?
Eğitim yöneticisi ilginç bir tabirdir. Pek çok kişi bu kadro adını duyunca ne düşünmesi gerektiğini tam olarak bilememektedir. Okul müdürü, müdür yardımcısı, müdür muavini, il-ilçe milli eğitim müdürü, daire başkanları vb. kadrolarda çalışan kişiler eğitim yöneticisi olarak adlandırılabilir. Bu kişiler devlette ve özel sektörde görev yapabilir. Farklı alanlarda çalışan bu kişiler evrak işleri, dosya işleri, onay işlemleri, eğitim kalitesinin yükseltilmesi, eğitimin eşit ve kesintisiz verilmesine devam edilmesi için çalışırlar.
Okul Müdürü, Müdür Yardımcısı, Eğitim Yöneticisi Nasıl Olmalı?
2000’li yıllara girerken eğitim dünyasında ‘eğitim yöneticisi’ unvanına büyük saygı gösteriliyor, eğitim camiasına bu unvana sahip kişilerin katkı sağlayacağı düşünülüyordu. Ancak bu unvan ve faaliyetler beklentilerden uzak kaldı. Eğitim yöneticileri, okul müdürleri, idareci kadrosu eğitimi yönetmeli, kaliteyi arttırmalı, eğitim ve öğretim adına ne varsa takip etmeli. Öğretmenlerin sorunlarını çözmeli, öğrencilerin sorunlarıyla ilgilenmeli, eğitim kalitesinin artması için canla başla çalışmalı. Okuldaki örnek isim olmalı, odasına kapanmamalı, lider, yönlendirici, destekçi olmalı. Vizyon ve misyona uygun şekilde hareket eden yönetici geniş bir bilgi birikimine sahip olmalı ve kültür seviyesini her daim arttırmalı. Eğitim camiasında çok bilinen “Bir okul, okul müdürü kadar okuldur.” sözü bu anlattıklarımızı özetler nitelikte. Peki bir düşünelim. Günümüzde eğitim yöneticileri, idareciler, okul müdürleri böyle mi? Çoğu yasaklar kalkana kadar sakal, saç, etek, giysi denetçisi gibi davranmıyor muydu?
Bir Öğretmen Müdür, Müdür Yardımcısı, Yönetici Olmalı Mı?
Bir okulda yaşanan her türlü sorunun çözüm adresi okul müdürüdür. Öğrenci ve öğretmenler sorunları, istekleri, düşünceleri için okul müdürüne başvurmalıdır. Öğrencilerin kavgaları, gürültüleri, mutsuzlukları, başarısızlıkları ile okul müdürü de alakadar olmalıdır. Veliler ilgili ana muhatap da yine yöneticiler olmalıdır. Burada okul müdür yardımcıları da büyük sorumluluk üstlenir. Kantin ihaleleri, okulun temizliği ve güvenliği vb. her türlü konu okul müdürü ve müdür yardımcılarının omuzlarındaki yüktür. Ders programı hazırlama görevi de yöneticilere aittir.
Öğretmenler ise yöneticilere kıyasla daha az göreve sahiptir. Ana sorumlulukları derslere girmek, en iyi şekilde eğitim vermek ve öğrencilerle ilgilenmektir. Okul yöneticileri pek çok konu ile ilgili çalışırken öğretmenler, öğretmen odasında çay içebilir. Ders saati boşsa dinlenebilir. Dersi biten öğretmen evine gidebilir. Ders programında boş günü varsa dinlenerek geçirebilir. İdareci ise her gün okula gelir ve mesai saati bitene kadar yani saat 17.00’a kadar okuldan ayrılamaz.
Bir Öğretmen Neden İdareci/Yönetici Olmamalı?
Okulda yaşanan kavga, kaza, afet, güvenlik riski, patlama, yangın, tartışma gibi her türlü konu ve sorunlarda sorumluluk okul müdürü ve müdür yardımcılarına aittir. Okul idarecileri bu tip durumlarda direkt olarak sorumlu tutulur. Örneğin öğretmenler, öğrenciler ve veliler bu tip sorunlarda okul müdürünü ve diğer yöneticileri şikayet eder. Bu durumlar kariyeriniz ve sizin için can sıkıcı olabilir. Ayrıca bu tarz durumlardan sonra okullarda teftiş ve soruşturma başlatılır.
İdarecilerin dostu olmaz! 10 yıl boyunca aranızın iyi olduğu bir öğretmenle ders programı nedeniyle küsebilirsiniz. Yapılan iyilikler unutulur. Herkesi memnun etmek söz konusu bile değildir. Ayrıca bir de yöneticilerin de sorumlu olduğu üst amirler konusu vardır. Okul yöneticilerinin ilçe ve il milli eğitim müdürlerine ve diğer yöneticilere saygı da kusur etmemesi ve aralarını iyi tutması gerekir.
En can alıcı konulardan biri de tatildir. Öğretmenler 1 Temmuz tarihinden itibaren tatile çıkmaktadır. 1 Eylül’e kadar da tatillerini sürdürürler. Her türlü resmi tatilde öğretmenler tatil yapar. Okul müdürleri ve idarecilerin yaz tatilinde toplam izin süresi ise 15-20 günü geçmez. İdareci olmak tatilden vazgeçmek demektir. Üstelik idarecilerin arasında da sevgi, saygı ve uyum olması gerekir. Aksi takdirde onlar da kendi aralarında sorun yaşar ve gruplaşmalar olur.
Türkiye’de canla başla ve büyük fedakarlıklarla idarecilik, okul müdürlüğü, müdür yardımcılığı yapan eğitimcilerin sayısı da oldukça fazladır. Bu kişiler doğu, batı, kuzey güney bölgelerinde 81 ilde ve yüzlerce ilçede insansa, öğrenciye dokunur. Hayatları güzelleştirir. Okulları boyar. Eksikleri giderir. Öğrenciye, köylüye, ihtiyaç sahibine yardım eder. İnsan olmayı, büyük adam olmayı öğretir. İyiliği ve kötülüğü anlatır. Bu kişilere de sonsuz saygı ve şükran duymalıyız.
Ben yoruldum sayın hocam. Bırakıyorum. Ogretmen olmak, çok çok çok daha rahat.